Herkese merhaba, bir süredir Dijihack atıl durumda kaldı. Bu atıl durumda kaldığı sürede evlendim, iş değiştirdim derken vakit hem yavaş hem de hızlı geçti.
Exxen’in ilk çıktığı 1 Ocak sonrasında tweet atmış ve daha sonra Google Trends üzerinden bir analiz yapacağımı söylemiştim. Şimdi aradan geçen 2.5 ayın ardından bir inceleme yapmak istedim. Bu yazıdaki temel amacım Exxen’i eleştirmek değil. Gördüklerimi paylaşmak istiyorum.
(Başlığı da aslında 900 Milyon TL ibaresi ile biraz clickbait yaptım, farkındayım.)
Daha öncesinde, geçen yıl Black Friday üzerine markaların Google Trends’e göre karşılaştırmalarını ve landing page’lerini incelediğim bir içerik yapmıştım ve en çok okunan Dijihack içerikleri arasına girmişti.
Şimdi hazırsanız ufak bir analiz eşliğinde Türkiye’nin dijital video içerik ekosistemine bir bakalım. Ben direkt Google Trends verisini merak ediyorum diyenleri yazının sonuna alabiliriz 🙂
Başlangıç
Öncelikle Exxen’in büyük bir PR ile yola çıktığını belirtelim, bunda hepimiz hemfikirizdir diye tahmin ediyorum. Bu PR döneminde daha çok sosyal medya ve geleneksel medya (doğal olarak TV8 etkisi) ön plana çıktı benim gözümde.
Önümüzde Clubhouse’un kapalı sistem ve davetiye usülü ile elde ettiği başarı var. Kapalı sistem ile talepleri önceden toplamanın ve bu gücü etkili bir şekilde kullanmanın önemine her zaman inanmışımdır. Şu anda büyük bir keyifle çalıştığım App Samurai’da farklı bir ürün macerası ile koştuğumuz Storyly var. Storyly’de v2 öncesinde Product Hunt’ta(benim başladığım dönemden hemen önce) başlayan bir talep toplama evresi vardı ve v2’nin açıldığı ilk andan itibaren gelen organik, kaliteli ve ücretsiz trafiğin getirdiği o rüzgar paha biçilemez. Exxen de bu şekilde bir e-posta listesi oluştursaydı belki dijitaldeki etki daha iyi olabilirdi diye düşünmüyor değilim. Daha önce pek çok örneği de var, bir tanesini aşağıya bırakıyorum.
Aynı dönemde Gain de yılbaşı için Mücbir Sebepler’de bir form vasıtasıyla ön kayıtları aldı ve o gün bir etki yaratarak yola çıktı.
Aynı dönemde yola çıktıkları için hem Gain hem de Exxen’de çok fazla teknik eksik vardı. Gain’de player ve geri dönme problemi, donmalar, Exxen’de kredi kartını kaldırma kısmının olmaması deneme sürecinde olumsuz dokunuşlar yapsa da ilk hafta bitmeden bunu aştılar. Exxen’deki kullanıcı sözleşmesinin kopya olması, platformun hazır diyebileceğimiz bir altyapı ile çıkması gibi pek çok konu eleştirildi, üzerine yazıldı, çizildi. Bu eleştirilerin bazen çok büyük olması da cabasıydı ancak bu noktada eleştiri dozunu projenin yatırım maliyeti motivasyonuna bağlamak da bence mümkündü.
Exxen için global rakip Netflix, yerelde BluTV ve Gain için birincil elden global rakibi Quibi olarak ele alındı. Gain’deki Quibi karşılaştırmalarına çok rastlamadım ancak proje olarak hem sistem hem de mobil öncelikli durum bana bunu hatırlattı.
Bilmeyen ya da görüp unutanlar için; Quibi Hollywood yapımcıları ile yola çıkan, sadece kısa içeriklerin olduğu ve influencer, ünlü yıldız yapımlarının yer aldığı bir mobil uygulama içerik projesiydi ve kısa sürede de 1.4 milyar dolar yatırım aldı ancak macerası kısa sürdü.
Okumak isteyenler için Webrazzi’de tüm süreç, farklı haberler ile Türkçe ve yalın halde yer alıyor, bir tanesini aşağıya bırakıyorum;
Tasarım ve Akış
Exxen ilk açıldığında içerik sayısı çok azdı. Tamamı orijinal Exxen içeriklerinden oluşan sistemde belki Exxen prodüksiyonu dışındaki içeriklerde telif yetişmedi ya da böyle bir plan henüz yok, bilemiyorum. Ancak çok büyük bir bütçe ile telaffuz edilen ve sosyal medyada aktif içerik üretenlerle YouTube içerik üreticilerini bir platforma toplayarak başlamak zaten PR efektini baştan başlattı. Bu noktada SEO da yapılsaydı, Google Ads desteği vs girmeyeceğim, burası ayrı bir pazarlama alanı ve mutlaka üzerine konuşulmuştur diye düşünüyorum. Bu noktada ahkam kesecek değilim.
Exxen’in ilk hali ile şimdiki halinde ana sayfada sürekli aynı afişler sizi karşılıyor. Türkiye’de büyük yanılgılardan bir tanesi bence Netflix’e de salt bir içerik platformu gibi yaklaşmak. Hayır, aslında bu yazıyı okuyan pek çoğumuzun da söylediği gibi Netflix aslında büyük bir teknoloji şirketi. Kullanıcıya göre değişen film afişleri, aynı anda milyonlarca kullanıcıya yönelik içerik önerileri, gruplandırma ve teknik altyapıdaki iletişim öncülüğü, stream akışı Netflix’in temel çatısını oluşturuyor. Daha sonra site içerisindeki aramalardan tutun da, film endüstrisindeki içerik ihtiyacı ve bunların üretilmesi, koordine edilmesi derken arkada çok büyük bir organizasyon var. Her gün yapılan yazılım testleri, mikro servisler, asenkron akışlar, yapay zeka algoritmaları derken alıp başını gidiyor. Netflix’in teknoloji dikeyindeki blogu da bunu gösteriyor. Aşağıya birer tane örnek içerik ve iş ilanı tanımı bırakıyorum.
Başlangıçta yerli platformlar için hemen mikro servis, yapay zeka konuşmaya belki ki gerek yok ancak çıkış anı itibarıyla teknoloji alanında da bir PR yapılabilirdi. Exxen için outsource bir çözümün üretildiği okumuştuk ancak iddialı bir giriş için sadece platform değil, o platforma çeşitli yeteneklerin kazandırılması da bir öncelik olabilirdi. Ne bir iş ilanı ne de teknoloji konuştuk. Kastetmek istediğim alan burası aslında.
Şimdi gelelim Google Trends verilerine. Son 90 gün üzerine baktığımızda hem Aralık 2020’nin son iki haftasını hem de Mart’ın ilk iki haftasını da işin içine dahil ediyoruz. Arada Netflix’e yapılan abone ücret zammının da etkisi var.
Bu senaryoya göre Exxen Ocak’ın ilk haftasında tüm platformların üzerindeydi. Son dönemde yaptığı Survivor’a izleyici götürme macerası, Sihirli Annem ve Aleyna Tilki’nin dizisi özelinde yorumlar tabii ki arama trendlerini etkiliyor. Exxen’e yapım kalitesi olarak bir yorum getirmiyorum çünkü her platformda kötü yapımlar gerçekten var. Netflix’te sadece kaliteli yapımlar var diyemeyiz. Kötü yapımlar da var, çerezlik programlar da var, iyi yapımlar da var.
Son tabloda arama yoğunluğu 100 üzerinden;
- Netflix 27
- Exxen 5
- BluTV 1
- Amazon Prime 1
- Gain <1 olarak çıkıyor.
Exxen’in hala gideceği çok yol var. Türkçe içeriklerin exxen.com/tr adresinde çıkması da teknik altyapı olarak çoklu dilde bir plan da var izlenimini bana verdi.
Gain’e de bir bakalım, elimizde neler var?
Gain için de Apptopia üzerinden tahmini olarak aldığımız indirme ve aktif kullanıcı sayısına bir bakalım.
Gain özelinde Apptopia’ya baktığımızda son 90 günde iOS MAU 200K, Android MAU ise 607.5K görünüyor. MAU anlamında çok iyi rakamlar ancak Apptopia’nın yanıldığı pek çok örnek olduğunu da söylemek isterim. Yukarıdaki veriler %100 doğru anlamına gelmiyor.
Şimdi de son 30 gün özeline bir bakalım.
Büyük bir efekt ile başlayan Gain reklamları ile bir hype yaratıldı. Düzenli bir düşüş görülüyor ancak çok dipte bir rakam da görmüyoruz aslında. Gain’in de başarısını, yaptıklarını ilerleyen dönemlerde göreceğiz.
Eh yazı sonuna da geldik, ne diyelim; hayırlısı olsun 🙂
Leave a Reply